5 Ekim 2007 Cuma

sırasını ıslak bırakanlar


Üniversite sınavında tuvalete gidemediği için soruları okuyamayacak hale gelen gençlerin neler yaşadığını bir de onlara sormak lazım. Hatta sınav heyecanıyla altına kaçıranlar sonunda çareyi hastalar için satılan alt bağlama bezlerinde buldu. K. bu öğrencilerden biri. İlk sınavda altını ıslattığı için sınava giremeyen K. bir sonraki yıl bir akrabasının tavsiyesi ile bezlenerek sınava girmiş. Yine altını ıslatmış ama bu sefer hiç istifini bozmadan soruları büyük bir gayretle çözmeye devam etmiş ve sonunda da iyi bir bölüme girmeye hak kazanmış. Şimdi iş güç sahibi olan saygın işkadınlarından M. de üniversite sınavında sırasını ıslatanlardan. Ne o sıranın halini ne de unutabiliyor ne de bu durumu olgunlukla karşılayarak bütün olup biteni görmemiş bir eda ile duran sınıf gözetmeninin yüz halini. M. o günü şöyle anlatıyor: “Heyecandan sınav öncesi birkaç kez tuvalete gittim ama o heyecanım hiç geçmedi. Sınav başladıktan yarım saat sonra tuvaletim gelince ne yapacağımı şaşırdım. Bir saat sorularla ve yaşadığım bu sıkıntılı durum arasında gidip geldim, sonunda artık dayanacak gücüm kalmayınca sırayı ıslattım.” Bu durum M.'ye öyle bir ders olmuş ki ertesi yıl sınava girerken yanında su yerine küçük bir not yazıp götürmüş. Notta kurşun kalemle şu emri düşmüş kendine: “Senin hiçbirşeye ihtiyacın yok, sadece teste yoğunlaş!” Ve bu notun çok işe yaradığını söyleyen M. sınavı o yıl kazanmış.
Girdiği her sınavda burnu kanayan Ü. için artık ÖSS demek bol bol kan görmek anlamına geliyor. Eczacılık okumak isteyen ve büyük bir gayretle sınava hazırlanan Ü. her sınavda burnu kanadığı için sonunda bu hayalinden vazgeçmiş. Dört yıl üst üste burnu kanayınca son kez gittiği sınava büyük bir bez parçası ile girmiş. Burnunun kanamasına aldırmadan soruları çözen Ü. şimdi Su Ürünleri Fakültesi'nde okuyor

Hiç yorum yok: